Uçuş Modu: ON! Uçak Korkusunu Aşmak İçin Bilime Göre Uygulayabileceğiniz 7 Metot

Posted by

Eğer bu içeriğe geldiyseniz, büyük ihtimalle siz de “Acaba benimle aynı durumdan muzdarip başka insanlar var mı?” diye düşünüyorsunuz. Yüzde 17’lik bir kesimin uçuş korkusunu atlatabileceği çeşitli taktikler mevcut.

Kaynağını belirleyerek uçuş korkusunu tedavi edip rahat uçuşlar gerçekleştirebilirsiniz. Tabii ki bunun için gökyüzünde özgürce uçmak için önce içeriğimizi tüm detayları ile okumalısınız.

Uçak korkusu nedir?

Tahmin edeceğiniz üzere uçak korkusu, uçakta olmaktan korkmak demek. Aerofobi olarak da bilinen bu fobi türü genellikle ikiye ayrılıyor. Bazı insanlar, uçak kazasında ölümden korkarken bazı insanlar da kabinde hapsolmaktan yani klostrofobi geliştiriyor.

Birtakım akademisyenler ise tek başına klostrofobiden muzdarip olmayıp uçakta mahsur kalarak panik atak geçirmekten korkan bir grup daha tanımlıyor. Tüm bunların yanı sıra yüksekten korktuğu için uçakta olmak istemeyenler de var ama diğerlerine göre daha azınlıkta kalıyorlar.

Korkunuzun mantıksız olduğunun farkında mısınız?

Birçok kişi aslında bu korkunun ne kadar yersiz olduğunun farkında. Örneğin ne zaman bir uçağın düştüğüne dair bir haber görseniz uçağın ne kadar tehlikeli olduğunu düşünürsünüz ancak her gün kaç tane uçağın iniş ve kalkış yaptığını göz önüne aldığınızda bu kazaların ne kadar nadir olduğunun da farkına varabilirsiniz.

İşi, daha bilimsel verilerle de aktaralım. Uçak kazalarına ilişkin istatistikler, uçakların diğer ulaşım türleri arasında en düşük ölüm oranına sahip olduğunu gösteriyor. Harvard Üniversitesi tarafından 2017’de yapılan bir araştırmada uçağın düşme ihtimalinin 1,2 milyonda bir, kaza sonucu ölme ihtimalinin ise 11 milyonda bir olduğunu belirtti.

Öyle ki bir araba kazasında ölme olasılığınız aslında daha yüksek. Çünkü karşımıza çıkan rakam 5 binde bir.

Uçak korkusu genelde kimlerde görülüyor?

Uçuş korkusu etkisi altında olan yaş aralığı 17 ila 34. Yaş aralıkları da aslında evlilik, doğum, mezuniyet gibi önemli anların yaşandığı yaşlar. Bu önemli zamanlarda da insanlar, hayatlarının en özel anlarını yaşamadan ölmek istemiyorlar ve endişe duyarak uçak korkusu yaşıyorlar.

Uçak korkusu neden olur?

Öncelikle, “Bu korkunun kökünde ne yatıyor?” sorusuna eğilmeniz gerekiyor çünkü tek bir sebep gösterilemiyor. Çoğu zaman, uçak korkusu denildiğinde akla ilk gelen, yükseklik korkusu oluyor.

Ancak işin içine bir de kapalı alan korkusu, kontrol kaybı veya geçmişte yaşanmış olumsuz bir deneyim de girebiliyor. Bir uçuş sırasında, binlerce feet yükseklikte, koltuğunuza sıkı sıkıya yapışırken, aslında korkunuzun kaynağına dair ipuçları toplayabilirsiniz. Psikolojik ve fizyolojik faktörler, bu korkunun hem oluşumunda hem de çözümünde önemli roller oynar.

Uçaklarda yaşanan terörizm, kaza ve şiddet gibi haberler bunların başında geliyor. İniş ve kalkışta yaşanan anlar, uçaklarda yayılan hastalıklar veya türbülans, uçak korkusunu ortaya çıkaran etmenlerden sadece bazıları.

Korkuya bir de daha bilimsel açıdan bakalım.

Korkular, beynimizin en primitif kısımlarından biri olan amigdalada işlenir. Uçak korkusu da dahil olmak üzere korkularımızın çoğu, aslında bizi koruma altına alma çabası. Ancak modern zamanlarda, bu “koruma mekanizması” bazen fazla tetikte olabiliyor. Uçak korkusuyla mücadelede ilk adım da bu korkunun beynimizde nasıl işlendiğini anlamaktan geçiyor.

Uçak korkusunu yenmek için yapılabilecekler:

  • Uçaklar hakkında daha fazla bilgi sahibi olun
  • Eğer korkunuz türbülans ile size iyi bir haberimiz var
  • Korku ve tehlike aynı şeyler değildir. Bunu unutmayın
  • Uçak korkunuzu atlatabileceğiniz bir koltuk seçin
  • Bilişsel davranışçı terapi yöntemlerine başvurun
  • Gevşeme tekniklerini uygulayın
  • Doktor onaylı ilaç kullanabilirsiniz

Uçaklar hakkında daha fazla bilgi sahibi olun.

Uçaklar, genele bakınca bazılarımıza sıradan gelse de aslında onlar mistik birer makine. Karmaşık yapıları ve insanların anladıklarının çok daha fazlasını içeren sistemleri ile birçok teknik detaylarla donatılırlar.

Öncelikle uçakların acil durumlara dayanacak şekilde tasarlandığını bilerek işe başlayabilirsiniz. Farklı senaryolarda yapabileceklerinizi kavrayarak da bu adımları devam ettirebilirsiniz.

Bulaşıcı hastalık korkusu bulunanlar ise uçaklardaki kabin havasının üç dakikada bir yenilendiğini, yabancı maddelerin ise yüzde 99’unun HEPA filtrelerden geçtiğini ve kirletici havanın etrafta dolaşmadığını bilmeli.

Bu konu hakkında yapabileceğiniz son şey ise bir simülatöre girmek. Birçok bilim merkezinde uçak simülatörü bulabilirsiniz. Böylelikle uçakta olmaktan yana bir korkunuz varsa bunu azaltabilirsiniz.

Eğer korkunuz türbülans ile size iyi bir haberimiz var.

Uçakların biraz sallanması yani türbülans aslında rüzgâr akımından başka bir şey değil. Şöyle düşünün, engebeli bir araziye gittiğinizde araçta hiç sallanmıyor musunuz? Olayı bu kadar basite indirgemek, konu hava olunca biraz zor olabilir ancak türbülanstan korkmanıza gerek yok çünkü uçaklar, türbülansı tolere edilecek şekilde tasarlanıyor.

Bu konuda içinizi daha da rahatlatmak istiyorsanız ilgili içeriğimizi buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Korku ve tehlike aynı şeyler değildir. Bunu unutmayın.

Kaygı veya tehlike duyduğunuzda vücudunuz benzer tepkiler verir ve her ikisinin ayrını yapamıyor olabilirsiniz. Uçağa binmekten duyduğunuz kaygı aslında tehlike anlamına gelmez. Bu yüzden de bunu kendinize sık sık hatırlatarak kaygı hissettiğiniz zamanlarda aslında güvende olduğunuzu söyleyebilirsiniz.

Uçuş sırasında dikkatinizi dağıtın.

Öyle ya da böyle uçağa bir şekilde bindiyseniz ama içinizdeki korku bir türlü geçmiyorsa kendinizi rahatlatacak, ilginizi başka şeylere yönlendirecek taktikler uygulayın. Bu bir film izlemek de olabilir, sevdiğiniz kitabın sayfalarını soluksuz şekilde çevirmek de.

Uçak korkunuzu atlatabileceğiniz bir koltuk seçin.

Neyden korktuğunuzu tam olarak biliyorsanız fiyat farkı gözetmeksizin koltuğunuzu buna göre seçin. Eğer yükseklik korkunuz varsa cam kenarından bir koltuk seçmeyin ancak dışarıda neler olduğunu görmeden duramıyorsanız cam kenarına kurulabilirsiniz.

Hareket edememek, kapalı alan korkusu gibi duygular yaşayanlar ise koridor koltukları ya da birinci sınıf koltukları tercih edebilir. Böylelikle hareket alanınızı genişletmiş olursunuz.

Bilişsel davranışçı terapi yöntemlerine başvurun.

Bu terapi yöntemi genel olarak fobilerde kullanılan bir tedavi. Olumsuz düşünceleri değiştirmeye odaklanan bu tedavi yönteminde farklı yöntemler kullanılır.

Bunlardan ilki de maruz kalma. İster sanal gerçeklik ister simülasyon olsun ya da gerçekten uçakla seyahatin edin ama uçmaya ya da bu hissi yaşamaya maruz kalın. Bunun size ağır geleceğini düşünüyorsanız sistematik duyarsızlaştırma yöntemine de başvurabilirsiniz. Bu da korkulan şeye kademeli olarak maruz kalmayı içeriyor.

Gevşeme tekniklerini uygulayın.

Derin nefes alma, görselleştirme ve kas gevşemesi gibi birçok teknik mevcut. Sizi zora sokan duruma göre bunlardan birini tercih ederek kendinizi rahatlatabilir, kaygınızı en az seviyeye indirebilirsiniz.

Uçuş görevlilerine kaygılarınızdan bahsedin.

Uçmaktan korkuyorsanız uçaktaki görevlilere bunu söyleyebilirsiniz. Onların sizden daha deneyimli olduklarını, yüzlerce uçuş saatleri olduğunu unutmayın. Ayrıca kaygınızdan dolayı sizi arada sırada kontrol edeceklerdir.

Doktor onaylı ilaç kullanabilirsiniz.

Özellikle ulaşım araçlarında daha çok ortaya çıkan mide bulantısı için ilaçlar mevcut. Bunun yanı sıra anksiyete için ilaçlar da kullanabilirsiniz. Tabii ki doktor gözetiminde. Ancak bunun kısa vadeli çözümler olduğunu da unutmamalısınız.

Kaygınızın sebebi ne olursa olsun bilmeniz gereken şey, bu süreçte yalnız olmadığınız. Her korku aşılmak içindir ve uçak korkusu da bunlardan biri. “Uçak fobisi olanlar ne yapmalı?” başlığı altında verdiğimiz bu maddeleri tekrar gözden geçirerek gökyüzünün aslında herkes için olduğunu ve korkunuzla yüzleşmenizin çok zor olmadığını kendinize hatırlatın.

Kaynaklar: Amerika Anksiyete ve Depresyon Derneği, BBC, The Ohio State University, Cleveland Clinic, Very Well Mind

Göz atmak isteyebileceğiniz diğer içeriklerimiz:

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir